Danimarka'da yapılan bir araştırma, kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) akut alevlenmeleri olan hastalarda tek başına amoksisilinin, başka bir antibiyotik olan klavulanik asitle birlikte amoksisilinden daha iyi sonuçlara sahip olduğunu gösterdi.
"KOAH Akut Alevlenmelerinde Antibiyotik Tedavisi: Amoksisilin ve Amoksisilin/Klavulanik Asit Hasta Sonuçları-43.636 Ayakta Hastadan Veriler" başlıklı çalışma Journal of Respiratory Research'te yayınlandı.
KOAH'ın akut alevlenmesi, hastanın semptomlarının aniden kötüleştiği bir olaydır. Bu alevlenmeler genellikle bakteriyel enfeksiyonlarla ilişkili olduğundan, antibiyotiklerle (bakterileri öldüren ilaçlar) tedavi, bakım standardının bir parçasıdır.
Danimarka'da bu tür alevlenmeleri tedavi etmek için yaygın olarak kullanılan iki antibiyotik rejimi vardır. Biri günde üç defa 750 mg amoksisilin, diğeri ise yine günde üç defa 500 mg amoksisilin artı 125 mg klavulanik asittir.
Amoksisilin ve klavulanik asit, bakteriyel hücre duvarlarının üretimine müdahale ederek çalışan ve böylece bakterileri öldüren antibiyotikler olan beta-laktamlardır.
Bu iki antibiyotiği birleştirmenin temel prensibi, klavulanik asidin daha farklı bakteri türlerine karşı etkili olmasıdır. Bununla birlikte, tek başına amoksisilin ile tedavi, tek bir antibiyotiğin daha yüksek dozda verilebileceği anlamına gelir ve bu da sonuçta bakterileri daha etkili bir şekilde öldürebilir.
Şimdi, bir grup Danimarkalı araştırmacı, KOAH'ın akut alevlenmelerinin tedavisi için bu iki rejimin sonuçlarını doğrudan karşılaştırdı.
Araştırmacılar, analiz edilen iki seçenekten birini alan, durumu ağırlaşan 43.639 hastayı belirlemek için Danimarka KOAH kayıt defterindeki verileri diğer ulusal kayıtlardaki verilerle birleştirdi. Spesifik olarak, 12.915 kişi tek başına amoksisilin alırken, 30.721 kişi kombinasyon ilaçları aldı. Analiz edilen hastaların hiçbirinin KOAH alevlenmesi nedeniyle hastaneye kaldırılmadığını belirtmekte fayda var, bu da saldırının ciddi olmadığını gösteriyor.
Amoksisilin ve klavulanik asit kombinasyonuyla karşılaştırıldığında, tek başına amoksisilin ile tedavi, pnömoniye bağlı hastaneye yatış veya tüm nedenlere bağlı ölüm riskini 30 gün sonra %40 oranında azaltabilir. Tek başına amoksisilin, zatürre dışı hastaneye yatış veya ölüm riskinde %10'luk bir azalma ve tüm nedenlere bağlı olarak hastaneye kaldırılma veya ölüm riskinde de %20'lik bir azalma ile ilişkilidir.
Tüm bu ölçümler için iki tedavi arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır. Ek istatistiksel analizler genellikle tutarlı sonuçlar bulacaktır.
Araştırmacılar şunları yazdı: "AMC [amoksisilin artı klavulanik asit] ile karşılaştırıldığında, AMX [yalnız amoksisilin] ile tedavi edilen AECOPD [KOAH alevlenmesi] ayakta tedavi gören hastaların 30 gün içinde hastaneye kaldırılma veya pnömoni nedeniyle ölüm riskinin önemli ölçüde daha düşük olduğunu bulduk."
Ekip, bu sonucun olası nedenlerinden birinin, iki antibiyotik rejimi arasındaki dozaj farkı olduğunu düşünüyor.
"Aynı dozda uygulandığında AMC'nin (kombinasyon) AMX'ten (tek başına amoksisilin) ​​daha düşük olması muhtemel değildir" diye yazdılar.
Araştırmacılar, genel olarak analizin "AECOPD'li ayakta tedavi gören hastalarda tercih edilen antibiyotik tedavisi olarak AMX'in kullanımını desteklediğini" belirtti çünkü "amoksisilin'e klavulanik asit eklenmesinin daha iyi sonuçlarla hiçbir ilgisi yok."
Araştırmacılara göre çalışmanın en önemli kısıtlılığı, endikasyonlardan kaynaklanan kafa karışıklığı riski, yani hali hazırda durumu kötü olan kişilerin kombinasyon tedavisi alma olasılığı daha yüksek olabilir. Araştırmacıların istatistiksel analizleri bu faktörü açıklamaya çalışsa da tedavi öncesi farklılıkların bazı sonuçları açıklamış olması hala mümkündür.
Bu site kesinlikle hastalıkla ilgili haber ve bilgilendirme sitesidir. Tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavi sağlamaz. Bu içerik profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerine geçmez. Tıbbi durumlarla ilgili herhangi bir sorunuz varsa daima doktorunuzun veya diğer yetkili sağlık hizmeti sağlayıcınızın tavsiyesine başvurun. Bu web sitesinde okuduklarınız nedeniyle profesyonel tıbbi tavsiyeleri göz ardı etmeyin veya tıbbi tavsiye almayı geciktirmeyin.